Kitaplardan Korkan Çocuk İncelemesi – Susanna Tamaro

Susanna Tamaro Kimdir?

Kitaplardan Korkan Çocuk kitabının yazarı Susanna Tamaro, 12 Aralık 1957’de İtalya’nın Trieste şehrinde dünyaya gelmiş, edebiyat dünyasında iz bırakan önemli bir yazardır. Zor bir çocukluk dönemi geçiren Tamaro, 18 yaşındayken tanık olduğu deprem ve 25 yaşında yaşadığı ölümcül hastalık gibi travmatik olaylar nedeniyle derin izlerle dolu bir yaşama sahiptir. Yazmaya 27 yaşında başlayan yazar, ilk denemelerinde yaşadığı başarısızlıklara rağmen azmi ve tutkusuyla kendine has üslubunu bulmayı başarmıştır.

Uluslararası arenada geniş yankı uyandıran “Yüreğinin Götürdüğü Yere Git” adlı romanıyla büyük çıkış yakalayan Tamaro, hem yetişkinlere hem de çocuklara yönelik eserler kaleme almıştır. Kendisi, duygusal yoğunluğu, içsel yolculukları ve karakterlerinin yaşam mücadelelerini konu alan eserleriyle, edebiyat severler arasında adından sıkça söz ettirmektedir.

Günümüzde, kedileri, köpekleri ve diğer evcil hayvanlarıyla çevrili sakin yaşamı, onun doğaya ve insana dair bakış açısını da yansıtır. Susanna Tamaro’nun hayatı, sadece edebi başarılarıyla değil; aynı zamanda yaşam felsefesi, duyarlılığı ve toplumsal eleştirileriyle de örnek gösterilmektedir.

Kitaplardan Korkan Çocuk Kitabının Özeti

“Kitaplardan Korkan Çocuk”, Susanna Tamaro’nun çocuk edebiyatı alanında kaleme aldığı özgün eserlerden biridir. Hikâyenin baş kahramanı, sekiz yaşındaki Leopoldo’dur. Her doğum gününde ailesi tarafından ona hediye edilen kitaplar, kitapların sayfalarında uçuşan harfler, çocuğun zihninde korku ve karmaşa yaratır; bu durum, onun okuma sevgisinden uzaklaşmasına neden olur.

Eserde, Leopoldo’nun kitaplara karşı geliştirdiği korkunun, ailesinin aşırı kitap tutkusuyla örtüşen beklentileri ve bu durumun yarattığı psikolojik baskı ön plana çıkar. Ailesi, kitapların insanı geliştirdiğine inandığı için çocuğa sürekli kitap hediye ederken, Leopoldo bu durumun yarattığı baskıyı ve uyumsuzluğu derinden hissetmektedir.

Kitabın ilerleyen bölümlerinde, bu korkunun sebebine dair ince detaylar ortaya çıkar; Leopoldo’nun yaşadığı içsel çatışmalar, okuma alışkanlığı kazanmada zorlanmasının nedenleri ve bu durumdan kurtulabilmek için attığı adımlar dikkat çekicidir.

Hikaye, spoiler vermeden anlatıldığında; çocuğun kitaplarla olan ilişkisini, ailesinin beklentilerini, toplumsal ve bireysel okuma alışkanlıklarının nasıl şekillendiğini gözler önüne serer.

Kitaplardan Korkan Çocuk Kitabının Konusu

Kitabın temel konusu, çocukların kitaplarla kurduğu ilişki ve bu ilişkinin yarattığı psikolojik etkiler üzerine kuruludur. Leopoldo, ailesinin kitaplara olan tutkusu nedeniyle kendisini sürekli baskı altında hisseder; her doğum gününde beklediği özgürlük ve neşe yerine, kitapların ağırlığıyla yüzleşir. Kitabın ana fikri, kitapların insan hayatını zenginleştiren bir araç olmasının yanı sıra, yanlış anlaşıldığında bireyin yaşamında olumsuz etkiler yaratabileceğini de gözler önüne sermesidir.

Eser, çocukların kitaplarla tanışma sürecinde yaşadığı zorlukları, kitap okuma alışkanlığının bireyin kişiliği üzerindeki etkilerini ve bu durumun aile içindeki dinamiklerle nasıl çatıştığını irdeler. Leopoldo’nun yaşadığı korku, aslında onun dünyaya dair algısını, hayata bakış açısını ve özgürlük arzusunu simgeler. Ailesi, kitapların insana kazandıracağı bilgi ve kültür üzerinden bir beklenti içindeyken, çocuk kendi istekleri, hayalleri ve merakları arasında sıkışıp kalır. Böylece, “kitaplardan korkma” teması üzerinden, bireyin iç dünyası, okuma alışkanlıkları ve aile baskısı gibi önemli konular edebi bir dille işlenir. Bu bağlamda, “Kitaplardan Korkan Çocuk” yalnızca çocuklara yönelik eğlenceli bir hikaye olmanın ötesinde, modern toplumda okuma kültürüne dair eleştirel bir bakış açısı sunar.

Kitaplardan Korkan Çocuk Kitabından Alıntılar

Aşağıda, okuyucular tarafından en çok beğenilen ve eserin edebi niteliğini gözler önüne seren bir alıntı yer almaktadır:

“İnsan her şeyi bilmekle, her şeye egemen olmakla olmaz; okuyan insanın kalbi de önemlidir.”

Eserin derinlikli mesajlarından biri olan bu söz, bilgiyle kalp arasında kurulması gereken dengeyi öne çıkarır. Çocukların gelişiminde duygusal zenginliğin de en az akademik bilginin önemi olduğu altını çizer.

Kitaplardan Korkan Çocuk Kitabının Genel Değerlendirmesi

Susanna Tamaro, çocuk edebiyatında farklı bir bakış açısı sunmayı başarmış, geleneksel kalıpların dışında, modern aile yapısını ve çocuk psikolojisini cesurca ele alan bir yazar olarak öne çıkıyor. “Kitaplardan Korkan Çocuk”, bu anlamda, yalnızca çocuklara değil; ailelere, öğretmenlere ve edebiyat tutkunlarına da önemli mesajlar veriyor.

Eserin güçlü yönleri arasında, karakterlerin içsel dünyasının derinlemesine işlenmesi, duygusal anlatımın samimiyeti ve dilin akıcılığı sayılabilir. Leopoldo karakteri üzerinden, çocukların okuma alışkanlığına zorlanmasının yaratabileceği psikolojik baskılar ve bu durumun aile içi iletişime etkileri, okuyucuya düşündürücü bir şekilde aktarılmıştır. Ayrıca, Tamaro’nun yalın ve çarpıcı üslubu, eserin her yaştan insan tarafından anlaşılmasını kolaylaştırmaktadır.

Bununla birlikte, eserin bazı zayıf yönleri de bulunabilir. Örneğin, bazı okuyucular için Leopoldo’nun ailesinin kitaplara olan saplantısı ve bu durumun aşırı yansıtılması, gerçeklikten kopuk bir senaryo olarak değerlendirilebilir. Aile içindeki iletişimsizlik ve çocuğa uygulanan baskı, daha farklı yöntemlerle ele alınabilirdi. Yine de bu durum eserin eleştirel bakış açısının ve edebi derinliğinin bir parçası olarak görülebilir.

Kendi kişisel görüşüme göre, “Kitaplardan Korkan Çocuk”, çocuk edebiyatında alışılmışın dışında bir deneyim sunuyor. Hem çocukların hem de yetişkinlerin kitaplarla ilişkisini sorgulayan bu eser, okuma kültürü üzerine düşündürücü mesajlar veriyor. Kitabı, özellikle kitaplara ilgi duymayan çocukların ebeveynleri için tavsiye ediyorum. Aynı zamanda, edebiyat meraklıları için de derinlikli bir okuma deneyimi sunan eser, çocukların hayal gücünü besleyen resimlerle desteklenmiş olması bakımından dikkat çekicidir.