Vakıf Kurulurken İncelemesi – Isaac Asimov

Vakıf Kurulurken’in incelemesini buradan dinleyebilirsiniz.

İçerik Özeti

Bilim kurgu türünün en bilinen serilerinden Isaac Asimov’un Vakıf serisinin olaylarına göre kronolojik sırası açısından ilk kitabı Vakıf Kurulurken’i inceleyeceğiz.

Edebiyat eleştirmenlerinin çoğu bilim kurgu ya da fantastik yapıtlar söz konusu olduğunda nedense bu yapıtları klasik yapıtlar kadar yazınsal bulmuyorlar. Bakış açısı her ne kadar son yıllarda değişmeye başlasa da fantezi ve bilim kurgu türündeki anlatılar yıllardır bir grup marjinal genci eğlendiren popüler romanlarla bir tutuluyorlar.

Bunun arkasındaki kaygıyı anlamak olanaklı. Okuma eylemi, okuduğunuz materyalle doğrudan ilgili bir eylem. Kökünü yaşam gerçekliğinden almayan sürükleyici ve ucuz romanlar ne kadar eğlenceli olursa olsun sonunda zaman öldürmenin ötesinde bireye bir katkı sunmayan, okurun düşünme sorumluluğunu harekete geçirmeyen, dünyayı bir adım ileri götürmeyen yapıtlar. 

Elbette romanlara dünyayı değiştirme sorumluluğunu yüklemek de pek mantıklı değil ama sanat ve bilim dışında dünyayı güzelleştirebilecek başka ne var elimizde Allah aşkına. Elbette popüler ve ucuz romanları da kafa dağıtmak için okumalıyız ancak özelinde sanatsal yapıtın muhalif, insana düşünme sorumluluğu veren ve onu duyarlı kılan bir yapıda olması gerekir.

Ancak bilim kurgu ve fanteziye gerçeklerden uzak, salt boş hayaller gözüyle bakmak da doğru değildir. Her yapıtı ayrı olarak ele almak gerekir. Bugün bu türlere bakıştaki sorun toptancı bir biçimde hepsini yararsız ve hayal ürünü yapıtlar olarak nitelendirmektir. Bilim kurgu türünde de fantezi türünde de kökünü dünya gerçekliğinden alan, insanı insana insanla anlatan, somut ve yazınsal bir dile sahip nitelikli yaptılar var.

Asimov'a ilişkin bir çalışma

Asimov’a ilişkin bir çalışma (kaynak)

Bu incelemede işte böyle bir seriyi ele alacak ve Vakıf serisinin anlatılış sırasına göre ilk kitabı Vakıf Kurulurken’le başlayacağız. 

Isaac Asimov kimdir?

Isaac Asimov, Rus yahudisi bir ailenin çocuğu olarak 1920 yılında Rusya’da dünyaya gelmiş. 2 yaşında ailesi Amerika’ya taşınarak burada bir şeker dükkanı işletmeye başlamış. Bu dükkanda aynı zamanda dergi ve gazeteler de satıldığı için Asimov çocukluk yıllarında hem okumayı sevmiş hem de okuyacak materyal bulmakta sorun yaşamamış. 

İlerleyen yıllarda o yaşlardaki en büyük hayalinin gazete, dergi ve kitap satan bir büfe açmak olduğunu söyleyen Asimov, beş yaşından itibaren New York’un farklı okullarında öğrenim gördükten sonra Colombia Üniversitesi Zooloji bölümüne kaydolmuş ancak sokak kedilerinin kesilmesini kabul edemediği için ilk dönemin sonunda alanını kimya olarak değiştirerek 1939 yılında bu alandan mezun olmuş. 

Aynı üniversitede yüksek lisans ve doktora öğrenimini de tamamlayıp filozof doktor unvanı alan Asimov, bu süre zarfında Gertrude Blugerman ile evlenmiş, Fransızca ve Almanca öğrenmiş. 9 ay boyunca da orduda sivil kimyager olarak çalışmış. 

Asimov ve Gertrude Blugerman'ın bir fotoğrafı

Asimov ve Gertrude Blugerman’ın bir fotoğrafı

Doktoradan sonra, doktora sonrası araştırmalarında tanıştığı Dr. Robert Elderfield’in de desteğiyle biyokimya alanında bizdeki adıyla Dr. Öğretim Üyesi ayarında bir kadroda çalışmaya başlamış ve ilerleyen yıllarda biyokimya dalında profesör unvanına erişmiş.

1959’da her ne kadar Amerikan Savunma Bakanlığı’ndan DARPA adlı gizli bir projede çalışması ve ekibe yaratıcı bir bakış açısı katması için teklif aldıysa da edindiği gizli bilgilerin yapıtlarını etkileyeceğini düşünerek bu teklifi kabul etmeyerek yalnızca ABD’nin çalışanlarının yaratıcılığıni nasıl artırabileceğine ilişkin bir makale sunmuştur. 

1973’te iki çocuğunun annesi Gertrude Blugerman’dan ayrılan Asimov, senarist ve psikiyatr Janet Jeppson ile evlenmiş ancak 1983’te geçirdiği bir bypass ameliyatı sırasında kendisine enfekte bir kan nakledilince AIDS hastalığına yakalanmıştır.

1992’de yakalandığı AIDS hastalığı nedeniyle 72 yaşında Manhattan’da yaşama gözlerini yuman Asimov’un ölüm nedeni kamuoyuyla ancak ölümünden on yıl sonra paylaşılabilmiştir. 

Yaşadığı süre boyunca bilim kurgu sevenlerin çok iyi bildiği, her sene bir önceki senenin en iyi bilim kurgu yapıtına verilen Hugo ödülünü altı kere kazanmıştır. Adını bilim kurgu tarihine altın harflerle kazandıran Isaac Asimov’un en bilindik serisi Vakıf’ı incelemeye de tutkunları her ne kadar tepki gösterse de ilk yayımladığı Vakıf kitabıyla değil kronolojik sıraya göre öykünün başlangıcı olan Vakıf Kurulurken’le başlıyoruz. 

Öncelikle Vakıf serisini çıkış sırasına göre ve öykünün kronolojik ilerleyişine göre sıralayalım. Dileyen seçimini yapıp ona göre başlasın.

Vakıf Serisini Okumaya Hangi Kitaptan Başlamalıyım?

Kitapların Çıkış Tarihine Göre Vakıf Serisi

  1. 1951’de Vakıf
  2. 1952’de Vakıf ve İmparatorluk
  3. 1953’te İkinci Vakıf
  4. 1982’de Vakıf’ın Sınırı
  5. 1986’da Vakıf ve Dünya
  6. 1988’de Vakıf Kurulurken
  7. 1993’te de Vakıf İleri 

Okunma Sırasına Göre Vakıf Serisi

  • Vakıf Kurulurken
  • Vakıf İleri
  • Vakıf
  • Vakıf ve İmparatorluk
  • İkinci Vakıf
  • Vakıf’ın Sınırı
  • Vakıf ve Dünya

Bunu Yıldız Savaşları serisi gibi düşünebilirsiniz. Kitapların çıktığı tarihler ve anlatılan öykünün sırası aynı değil. Vakıf tutkunları her ne kadar kızsa da ben öykünün başından sonuna doğru olan okunma sırasını takip ettim. Ancak dileyen kitapların çıkış tarihlerine göre de okuyabilir. 

Vakıf Kurulurken Özeti

Vakıf Kurulurken, Hari Seldon adındaki bir matematikçinin İmparatorluğun yönetildiği gezegen Trantor’da gerçekleşen bir kongrede, gelecekte olacak olayların istatistiksel olasılıklarla hesaplanabileceğine ilişkin bildirisini sunmasıyla başlar. 

Hari Seldon aslında anlattıklarının kuramsal olarak olanaklı olduğunu ancak pratikte böyle bir hesaplama yapmanın olanaksıza yakın olduğunu belirtir.

“Bilim insanlarının atomaltı parçacıklarla nasıl çalıştıklarını düşünün. Bu parçacıklar çok büyük sayılarda, her biri gelişigüzel ve tahmin edilmesi olanaksız bir tarzda hareket etmekte ya da titremekte ancak tüm bu kargaşanın altında bir düzen var; böylece nasıl sormamız gerektiğini bildiğimiz tüm sorularımıza yanıtı verebilen bir kuantum mekaniği kurabiliyoruz. Toplumları ele aldığımızda da atomaltı parçacıkların yerine insanları koyuyoruz ama bu kez insan zihni gibi fazladan bir etken daha vardır. Parçacıklar bilinçsizce devinirler, insanlar ise tam tersi. Zihnin ortaya çıkardığı çeşitli davranış kalıplarını ve etkilerini de hesaba kattığımızda sistem o denli karmaşıklaşıyor ki bütün bu sorunların üstesinden gelmeye yetecek zaman kalmıyor.” – Sayfa 21.

Ancak Seldon’un keşfi uygulamadaki bütün bu imkansızlıklara rağmen İmparatorluk’un gözünden kaçmaz ve bu keşiften politik bir çıkar sağlanabileceği düşünülür. İmparator Cleon komutasındaki gezegenin gelecekte muhteşem olacağını söyleyen bir matematikçi hayli işe yarar bir insandır. 

Vakıf Kurulurken'in İthaki Yayımları'ndan çıkan kapağı.

Vakıf Kurulurken’in İthaki Yayımları’ndan çıkan kapağı.

Roman, Hari Seldon’ın onu imparatorluktan korumaya çalıştığını düşündüğü Hummin’le karşılaşması ve tarihçi Dors Venabili’yle İmparatorluk’tan saklanarak keşfini uygulamaya dökme çabasıyla devam eder.

Vakıf Kurulurken Konusu

Vakıf serisi, milyonlarca gezegene yayılmış insanlığın tek bir merkezi otorite olan İmparatorluk yönetimi altında yaşarken nasıl çöküş sürecine girdiğini anlatır. Anlatılanların bilimsel temeli kuantum mekaniğine ve insanlığın gezegenler arası bir yaşam kuracağı günün geleceği gerçeğine dayanır. 

Seri, kuantum mekaniğinin sosyal bilimlere uyarlanmasıyla ortaya çıkabilecek sonuçların hayli ilginç olduğunu içeriğiyle gözler önüne sermektedir. İnsanların gezegenler arasında bir yaşam kuracağı ise fantastik bir aklın ürünü değil bilimin de olasılık olarak yüksek bulduğu bir gerçektir.

Konu hakkında araştırma yapmak isteyenler Kardeşev Ölçeği’ne bakabilirler. İnsanlık, medeniyetindeki ikinci aşama olan gezegenler arası yaşamın birinci tipine bile henüz geçebilmiş değil. Ancak 200 yıl içinde bu yaşama bir adım atacağımız düşünülüyor. 

Evet Vakıf Kurulurken’de anlatılan olay çağdaş bir edebiyat yapıtındaki kadar kısa ya da olağan insan gerçekliğine ilişkin büyük keşifler barındırmıyor ama insanlığın bugününe ve geleceğine ilişkin politik bir atmosferi hem de çok güçlü bir biçimde kurmayı başarıyor. 

Vakıf Kurulurken Alıntıları 

Kitap politik bir takım belirlemelerle başlıyor:

“İmparator, İmparatorluk’un simgesinden öte bir şey değildi aslında, tıpkı Uzay gemisi ve Güneş arması gibi ama çok daha az yaygın ve çok daha az gerçek. Şimdi artık insanların omuzlarında ağır bir yük haline gelen İmparatorluk’u, onun her yana yayılmış askerleriyle memurları temsil ediyordu, İmparator değil.”- Sayfa 16

Roman, anlatmak istediklerini, her yazınsal yapıt gibi somut yaşam gerçekleri üzerine inşa ediyor. Dolayısıyla bir İmparatorluk’un çöküşünü afilli laflarla ve politik kavgalarla tarif etmek yerine küçük işaretlerle anlatmayı tercih ediyor:

“Bu bilinçli yapılan bir şey değil. Raylarda bozulan noktalar onarılıyor, yıpranan vagonlar bakımdan geçiriliyor, mıknatıslar değiştiriliyor. Ama bütün bunlar fazlasıyla savruk bir anlayışla yapılıyor, eskisi kadar özenilmiyor ve bakımların arasındaki süreler uzuyor. Yeterince kredi yok.” – Sayfa 84

Ya da baş kahraman Hari Seldon’ın yolculuğu sırasında bulunduğu Mycogen gezegeninde gördüğü bir tabela:

“Duvara monte edilmiş bir dizi rafın üzerinde belli belirsiz parlayan MUKAD ESHANE’YE GİDER yazısını gösterdi. Mukaddeshane’nin ikinci D’si yanmıyordu, bu ya yakınlarda olmuş ve henüz fark edilmemişti ya da  kimse umursamamıştı. (İmparatorluk’un çöküş döneminde olduğunu düşündü Seldon. Bütün kısımlarıyla. Mycogen de dahil olmak üzere.) – Sayfa 327

Ben de böyle detayları umursuyorum. Bir kurumun ve ülkenin durumunu benzer şeylerden anlamak olanaklı geliyor bana da. Gürsel Korat’ın Uyku Ülkesi’nde anlattığı ülkede de böyle durumlar vardı. Bakın orada da benzer bir durum:

Burak konuşup dururken aklıma bizim evin kapı numarası geliverdi: 25’in 5’i düşmüştü, kapı numaram 2 olarak görünüyordu. Parmağımla numarayı işaret ettim ve Burak’ı uyardım: “Numaranın yenilenmesi gerek.” Kapıcı oralı olmadı. İş demekti bu. İlgilenmeyeceği kesindi. Bunun bir sonucu olarak da bizim kapı, 26’nın karşısındaki 2 numara olarak kalmaya devam etti.” Gürsel Korat – Uyku Ülkesi Sayfa 84 

Dolayısıyla gerçekten bence de bir galaktik imparatorluğun çökmekte olduğunu buna benzer şeylerden anlarız. 

Vakıf Kurulurken Genel Değerlendirme

Vakıf serisinin en belirgin özelliği hem inanılmaz sürükleyici, akıcı bir okuma vadetmesi hem de kolay okunan ve okuru yormayan bu yapısına rağmen derinlikli düşünceleri kalıcı bir biçimde anlatabilmesi.

Yazınsal bir metne yaraşır biçimde özlü sözlerle kurulu sayfalar yok romanda. Yalnızca somut yaşam durumları var. Asimov illa büyük bir laf etmek istiyorsa bunu gene anlatıcı olarak kurduğu kimliğe değil de; karakterlerine yaptırıyor. Hari Seldon’ın bilimlerden söz ederken takındığı eleştirel tavır söz gelimi: 

“Seldon, kendi kendine mırıldanıyormuşçasına, “Aşırı uzmanlaşma ne kadar zararlı olabiliyor,” dedi. “Bilgiyi bir milyon parçaya bölüyor ve kanlar içinde bırakıyor.” – Sayfa 105

Temellerinde Asimov’un üniversitede geçirdiği yılların bir eleştirisi gibi. Ancak Asimov bu bilmiş lafları karakterlerine ettiriyor. Asla araya girmiyor. Bu nedenle anlatıda üçüncü şahıs ve sınırlı bir tanrısal bakış açısı var. Yalnızca ana karakterin aklından geçenleri bilebiliyoruz. (Bu arada anlatıcı türlerine ilgi duyanlara Gerard Genette’in Anlatının Söylemi kitabını öneriyorum. Burada detaylarına giremeyeceğim anlatıcı türleri orada var.)

Diğer taraftan bugün yapay zekayla ilgili yapılan tartışmaların bir benzerini (ki bu tartışmaları da Yaşam 3.0 kitabında bulabilirsiniz) seneler önce robot yasalarını açıklarken okurun belleğine bir düşünme sorumluluğu ekiyor Asimov. 

“Davranışlarımı yöneten üç robot yasası var, bunlar geleneksel olarak şöyle sıralanır… ya da çok uzun zaman önce sıralanırdı:

1) Bir robot, bir insana zarar veremez ya da hareketsiz kalarak bir insana zarar gelmesine izin veremez.

2) Bir robot, İlk Yasa’yla çatışmadığı sürece, insanlar tarafından verilen tüm emirleri yerine getirmelidir.

3) Bir robot, İlk ya da İkinci Yasa’yla çatışmadığı sürece kendini korumalıdır.

Ama… İki bin yıl önce bir arkadaşım vardı. Başka bir robot. Benim gibi değil. İnsan olmadığı çok kolay anlaşılabilirdi, ama zihinsel güçlere sahip olan oydu, bende güçlerimi ondan aldım.

Ona göre, bu üç yasadan daha genel bir yasa daha olmalıydı. Sıfır, birden önce geldiği için buna Sıfırıncı Yasa diyordu. Bu yasa şuydu:

0) Bir robot insanlığa zarar veremez ya da hareketsiz kalarak insanlığa zarar gelmesine izin veremez.

Öyleyse, İlk Yasa şu hale gelecekti:

1) Bir robot, Sıfırıncı Yasa’yla çatışmadığı sürece, bir insana zarar veremez ya da hareketsiz kalarak bir insana zarar gelmesine izin veremez.” – Sayfa 546 – 547

O halde robotların düşünmesi gereken yeni bir sorun ortaya çıkıyordu. 

“Hangi eylemin insanlığın yararına olup olmadığını nasıl anlayabiliriz?”

Bu da bizi romanın başlangıç düşüncesine götürüyor. Gelecekte keşiflerimizin sonuçlarını anlamak ve ortaya çıkabilecek sorunlar için önceden önlem almak adına sosyal bilimlere dönmemiz, matematikle sosyal bilimler arasındaki köprüyü insana değer vererek mutlaka yeniden kurmamız gerekiyor. 

Romanın dili ise çevirmen Ali Kaftan ve Sönmez Güven’in de başarısıyla Asimov’a yakın ve oldukça akıcı. Asimov, kullandığı beş duyuyu devindiren dille atmosfer yaratmak konusunda da oldukça başarılı olmuş. Bir bilim kurgu romanında atmosferin önemini düşünürsek Asimov’un kurduğu atmosferin romanı hayli üst seviyeye taşıdığını belirtmek yanlış olmaz. 

Janet Jeppson ve Isaac Asimov'un bir fotoğrafı

Janet Jeppson ve Isaac Asimov’un bir fotoğrafı

Yalnızca kurgunun birkaç yerinde rastlantısallık ögelerine fazla yer verilmiş ve sonunda anlatı neredeyse ilkel metinlerdeki deus ex machine(1) gibi bir iki sayfada bizi şoke eden bir twistle bitirilip her şeyi açıklayan bir karakterle aceleyle tamamlanmış.

Aynı sorun Netlix’te dizisi de çıkan Altered Carbon’da da vardı. Sonunda karakterlerden biri çıkıp her şeyi özetleyip aslında anladığımız gibi olmadığını anlatıyordu. Bu sorunlar Vakıf Kurulurken’de çok sırıtmıyor gerçi. Anlatı, bilime uygun ufuk açıcı bir roman olma özelliğini koruyor.

Isaac Asimov Kitapları

20’li yaşlarından itibaren kısa bilim kurgu öyküleri yazmaya başlayan Isaac Asimov, inanılmaz üretken bir yazar, akademik çalışmalarının yanında yazdığı 90 bin kadar mektup ve posta kartından, katkı sunduğu 500 kitaba ve yazdığı 300’ün üzerinde öyküye kadar 72 yıllık yaşamına inanması güç nicelikte ve nitelikte yapıtlar sığdırmış. Listesini oluşturmak hayli zor ama en çok bilinen serileri ve bu serilere ait romanları aşağıdaki gibi.

Vakıf Serisi Kitapları

  • Vakıf
  • Vakıf ve İmparatorluk
  • İkinci Vakıf
  • Vakıf’ın Sınırı
  • Vakıf ve Dünya
  • Vakıf Kurulurken
  • Vakıf İleri

Galaktik İmparatorluk Serisi Kitapları

  1. Toz Gibi Yıldızlar – Galaktik İmparatorluk Serisi 1
  2. Uzay Akımları- Galaktik İmparatorluk Serisi 2
  3. Gökteki Çakıl Taşı – Galaktik İmparatorluk Serisi 3

Robot Serisi Kitapları

  • Çelik Mağaralar
  • Çıplak Güneş – Robot Serisi 2. Kitap
  • Şafağın Robotları – Robot Serisi 3. Kitap
  • Robotlar ve İmparatorluk – Robot Serisi 4. Kitap

Özellikle İthaki Yayımları, Asimov’un kitaplarını baştan ele alarak muhteşem bir iş yapmış. Kitaplarını alacaklara İthaki’nin gözden geçirilmiş güncel baskılarını tavsiye ederim.

Notlar

Honda’nın o meşhur robotuna Asimov ismini vermesinin nedeninin Isaac Asimov’u onurlandırmak olduğunu biliyor muydunuz?

Honda'nın Asimov robotu

Honda’nın Asimov robotu

Dipnot 1: Antik yunanda büyük bir yeri var ama günümüz eleştirilerinde kullanılışı daha çok bir yazarın işleri içinden çıkılamayacak kadar karıştırdıktan sonra bir anda başından beri bildiği bir gerçeği okurla paylaşması ya da metne bir anda dahil olan bir karakterle her şeyi bir anda çözmesi için kullanılıyor. Bu karaktere deus ex machine diyorlar. Çağdaş yazın için olumlu bir şey değil.

Kaynaklar

https://tr.wikipedia.org/wiki/Karda

https://www.kitapyurdu.com/kitap/

https://www.ayrintiyayinlari.com.tr/

https://www.netflix.com/tr/title/

Vakıf Kurulurken İncelemesi - Isaac Asimov
  • Anlatı
  • Kurgu
  • Biçem
  • Atmofer
4.6

Kısaca Görüşüm

İnsanları büyük bir bilim kurgu tutkununa çevirebilecek sayılı serilerden biri vakıf serisi. Vakıf Kurulurken de bu serinin sonradan çıkan ama öykünün başını konu alan romanı. Hiç fena değil.

Yorum Yaz