Gak Gak Gaak kitabının incelemesini buradan dinleyebilirsiniz.
İçerik Özeti
İçerikte Nefise Abalı ve Eren Erdoğan‘ın birlikte çıkardığı ilk çocuk kitabı Gak Gak Gaaak‘ı inceleyeceğiz.
Kitap Hakkında Bilgiler
Yayın Tarihi: 24.05.2022
ISBN: 9786053708155
Dil: Türkçe
Sayfa Sayısı: 16
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Boyut: 26.5 x 26.5 cm
Çocukların erken yaşta kitapla buluşması çok önemli sevgili okur. Bir çocuğun kitapla buluşması için okumayı öğrendiği yaşı beklememesi gerekiyor. Hatta okumayı öğrendiği yaş, kitaba başlangıç için hayli geç bir yaş. İleride çocuk için bu açığı kapatmak hayli zor.
Çocuğun kitapla erken tanışması için banyo kitapları, oyuncak kitaplar ya da anne babanın çocuğuna okurken çocuğun da görsellerini takip ettiği büyük kitaplar var. Çocukların bu ürünlerle mutlaka karşılaştırılması gerekiyor.
Peki kitap okumak gerçekten çocuğun ne işine yarıyor? Ezberden vereceğimiz yanıtları bir kenara bıraktığımızda evet söz varlığını geliştiriyor ama bu çocuğun geleceğini biçimlendirmede ne işe yarıyor? Birlikte yanıtlayalım.
Biraz geriye gidelim. İnsanoğlu FoxP2 geninin geçirdiği evrim sayesinde yutağındaki bir kapakçığı iradesiyle kontrol etmeyi başardı ve sesleri bükümlemeyi öğrendi. Yani dili düşünerek buldu ancak daha sonra insanın kendi keşfi olan dil, düşünce süreçlerini de yönetmeye başladı. Dil olmadan düşünmek olanaksız hale geldi.
Gerçekten de gece yastığa kafanızı koyduğunuzda bir şeyleri düşünürken sözcüklerle düşündüğünüzü fark edersiniz.
Gezgin filozof Wilhelm von Humboldt‘un da 19. yüzyılın başlarında ortaya koyduğu üzere düşünmek kavramlarla yürütülen karmaşık bir bilişsel işlemdi ve belleğimizdeki kavramların gerçek dünyadaki karşılığı sözcüklerdi. İnsan ana dili kadar düşünebilmekteydi.
Anadilinizde ne kadar çok kavram biliyorsanız ve anadilinizin yapısına ne kadar hakimseniz düşünme becerileriniz de o kadar ileride oluyordu. Bu nedenle yeni sözcükler kazanmak, dilin yapısını anlamak ve kavram varlığını geliştirmek amacıyla kitap okumanın önemi daha da belirginleşti.
Kitap okumak çocukların kavram varlığını dolayısıyla düşünme becerilerini geliştiriyordu. Bu da gelecekte çocukların potansiyellerini gerçekleştirmelerinde kitap okumanın işe yaradığını gösteriyordu.
Bu noktada okunan kitap da büyük önem arz ediyordu. Söz gelimi Emin Özdemir‘den alıntıyla anadili Türkçe olan bir çocuğu Arapça kökenli kelime sözcüğüyle karşılaştırmak onun belleğine yalnızca bir kavram ekliyordu. Ya da İngilizce word sözcüğü gene belleğine bir kavram ekliyordu. Ancak anadilinin yaratım olanaklarından doğan Türkçe sözcük ile karşılaştığı zaman belleğine söz, sözel, sözcü, sözlük, sözsüz, sözcüklük, sözlükçülük… gibi bir kavram salkımı ekleniyordu. Dolayısıyla anadili duyarlığıyla yazılmış yazınsal ve nitelikli kitaplarla karşılaşmış çocuklar daha fazla sözcükle karşılaşıyor ve bu sözcükler sayesinde belleklerine daha fazla kavram katıyorlardı.
Bunun bir çocuk için ne kadar önemli olduğunu örnek bir çalışmayla anımsatmak isterim. Dr. Dana Suskind‘in 30 Milyon Kelime adında bir kitabı var. Dana Suskind, tıp tarihini değiştiren önemli buluşlardan Koklear İmplantlar konusunda uzman. Koklear implantlar sayesinde işitme yeteneği olmayan onlarca çocuğa bu yeteneği kazandırmış. Ancak sıradışı birşey fark etmiş. Çocukların duymaya başladıktan sonra bir anda dünyalarının değişeceğini umarken dinlemeyi ve konuşmayı bilmelerine rağmen anlama konusunda yetersizlikler yaşandığını görmüş.
Büyük bir cesaret örneği göstererek alanından taşmış ve sosyal bilimlere yönelmesi gerektiğini fark etmiş. Çocukların temel sorununun o güne kadar duymadıkları ya da karşılaşmadıkları için çok az sözcük bilmeleri olduğunu ortaya koymuş. Az sözcük bildiği için kavramsal belleği yoksul olan bu çocuklar üzerine çalışmaya devam etmiş ve çalışmalarını derinleştirmiş.
Yalnızca işitme sorunu yaşayan çocukların değil dünya genelinde sosyoekonomik durumuna göre çocukların karşılaştıkları sözcük sayıları arasında büyük bir fark olduğunu ve bu durumun onların kavram belleklerine ve bilişsel başarımına yansıdığını tespit etmiş.
Dr. Dana Suskind’in yıllar süren boylamsal araştırmalarıyla ulaştığı sonuç çarpıcı: Sosyoekonomik durumu üst seviyede olan ailelerden gelen çocuklar ile sosyoekonomik durumu alt seviyede olan ailelerden gelen çocukların yetişkinliğe kadar duydukları sözcük sayıları arasında 30 milyon sözcüklük bir fark var! Bu nedenle alt sosyoekonomik basamaktan gelen çocuklar potansiyellerine ulaşamıyor ve nesiller boyu sürecek bir sınıf farkıyla yaşamak zorunda kalınıyor. Dr. Dana Suskind bu sorunu çözmek için kitabında detaylarını bulabileceğiniz 30 Milyon Kelime projesine başlıyor.
Sayamayacağımız bu ve bunun gibi nedenlerle bu kavram farkının kapanması için, potansiyelini gerçekleştirebilen bireyler ortaya çıkması ve dolayısıyla dünyamızın geleceği adına çocuk kitapları inanılmaz önemli yazınsal ürünler yani.
Elbette bu tür kitaplar temelde bir yazar tarafından sanatsal kaygılarla üretilmiş anlatı metinleri. Bu metinlere eğitim aracı gibi davranmak pek yerinde bir tutum da değil ancak çocuğun kavramsal belleğini geliştirmesi, sanatla ilk temasını sağlayan yapıtlar olması, onu anadiline ısındıran ve zenginliklerini keşfetmesini sağlayan ürünler olması nedeniyle bu yapıtların büyük bir özenle hazırlanması gerekiyor.
Peki Gak Gak Gaaak Nasıl Bir Kitap?
Nefise Abalı ve Eren Erdoğan da alandaki bilimsel gelişmeleri yakından takip eden ve gerçek bir sanatçı olarak yapıtlarını bir bilim insanı titizliğiyle hazırlayan bireyler.
Gak Gak Gaaak, yıllardır çocuklara anlatılagelen tilki ile karga anlatısının bir çeşit eleştirisi niteliğinde. Kahramanımız, tilki ile karga anlatısındaki karganın torunu Kargi. Kargi olayı bir de dedesinin cephesinden baştan anlatıyor.
Ben böyle yıllardır anlatılagelen önceki anlatılara gönderimde bulunan çocuk kitaplarını severim. Böyle kitapların erken yaşta çocukların ilişkilendirmeler yapmasını sağladığını düşünürüm. Sara Şahinkanat’ın Kim Korkar Kırmızı Başlıklı Kızdan? kitabı da böyleydi. Çocuklar bu kitaplar sayesinde aynı anlatının farklı yorumlarını okuyarak farklı yerlerden edindikleri bilgileri birleştirmeyi ve çözümlemeyi öğreniyorlar. Bu sayede de sorgulama becerileri erken yaşta artıyor.
Gak Gak Gaaak’ın dili ritmik okumaya uygun bir şiir öyküye benziyor. Yalvaç Ural’ın Müzik Satan Çocukları’ndaki gibi akıcı ve uyumlu seslerle kurulmuş bir anlatı var. Bu da çocukların hem dil zevki kazanmasını hem de tekrar tekrar okurken eğlenmesini sağlıyor. Uyumlu seslerden hareketle harf-ses farkındalığı oluşturuyor.
Bunun yanında çocuğun birden çok duyusuna seslenen “pıt” sesi gibi yansıma seslere yer veren ve çocuğun işitme duyusunu devindiren satırlar da çocukların duyu eğitimine olumlu yansıyor. Nefise Abalı’nın bağlaçlardan arındırılmış, adıl kullanımına fazlaca yer vermeyen dili, çocuğun düşünce akışını sekteye uğratmadan hem anlatının atmosferini pekiştiriyor hem de çocukların rahatça anlayabileceği edebi bir anlatı ortaya çıkarıyor.
Bunun yanında belirtmeden geçemeyeceğiz kitaptaki tekerlemeler ve “çam sakızı çoban armağanı” gibi sözler çocuğun anadilinin zenginliklerini kavramasına yardımcı olurken birbirine bağlı ceviz, fındık, ağaç gibi kavramları bir arada anlatmasıyla da çocuğun kavram gelişimini doğru bir biçimde yapılandırıyor.
İyi çocuk kitaplarının yalnızca çocuklar için olmadığını, yetişkinlerin de okuduklarında aynı estetik hazları aldığını söyleriz. Abalı ve Erdoğan’ın Gak Gak Gaaak’ı soyut duyguları bile somut bir biçimde parmak sallamadan anlatarak, edebi çizgiden çıkmadan, yetişkinlere de düşünecek bir şeyler bırakan; iletisiyle, diliyle, çizimleriyle harika bir çocuk kitabı olarak öne çıkıyor.
Kitapyorumlar’ı takip edenler bilirler biz her incelediğimiz yapıtta mutlaka bir iki eksik buluruz ama Gak Gak Gaaak, Nefise Abalı ve Eren Erdoğan’ın ilk çocuk kitabı olmasına rağmen sanırız Nefise Abalı’nın çizgi film senaristliğinden Eren Erdoğan’ın da Storyboard deneyiminden de hareketle kusursuza yakın bir görünüm sergiliyor.
Basımında ise Nar Çocuk fena bir iş çıkarmamış. Selefonla kaplı kapak, çocukların ellerinde oradan oraya sürüklemelerine dayanacak bir görünüme sahip. İçinde ise sayfa tasarım ilkelerine uyulmuş ve çocukların sayfalara boya kalemleriyle eklemeler yapmasına da olanak tanıyan bir kağıt türü var.
Duyarlı çocuklar yetiştirmek isteyen her ebeveynin mutlaka çocuğuyla birlikte okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyor, başladıkları bu yolculukta yazar ve çizer arkadaşlara esinlerinin bol olmasını diliyorum.
Kaynaklar
https://www.kitapyurdu.com/kitap/
https://kitapyorumlar.com/otuz-milyon
https://maiotik.com/yalvac-ural-muzik
http://www.animasyongastesi.com/eren
Gak Gak Gaaak İncelemesi - Nefise Abalı ve Eren Erdoğan
Kısaca Görüşüm
Duyarlı bir nesil yetiştirmek ancak çocukları böyle Gak Gak Gaaak gibi kitaplarla daha çok karşılaştırdığımızda olanaklı olacak.