Martin Eden İncelemesi – Jack London

Jack London’ın Martin Eden romanının incelemesini buradan dinleyebilirsiniz.

İçerik Özeti

Beyaz Diş, Vahşetin Çağrısı gibi önemli eserleriyle tanınan Amerikalı yazar Jack London’ın hayatına kısaca göz attıktan sonra Martin Eden romanını inceleyeceğiz.

Jack London Kimdir?

John Griffith London, 12 Ocak 1876’da San Francisco’da doğdu. Yazar, bu meslekten yüksek gelir elde eden ilk Amerikalılardan birdir. Annesi Flora Wellman müzik öğretmeni, babası olduğu düşünülen William Chaney ise Astrologdur. Babasının kim olduğu konusunda net ve kesin bir bilgi yoktur.

Ancak annesi William Chaney ile olan birlikteliğinden sonra Jack London’a da soy adını veren John London ile evlenmiştir. Hatta Jack London, biyolojik babası olduğu tahmin edilen William Chaney’e bir mektup yazmış ancak cevap olarak Chaney kendisinin iktidarsız olduğunu ve London’ın gerçek babasının başka bir adam olduğunu iddia etmiştir.

Jack London'a ait bir fotoğraf

Jack London’a ait bir fotoğraf

Jack London denizcilikle ilgilenmiş ve fabrikalarda işçi olarak çalışmıştır. Üniversite olarak Berkeley’e girmiş ancak 1897 yılında maddi olanaksızlıklar nedeniyle ayrılmak zorunda kalmıştır. İki kez evlenmiş olan London bir sosyalisttir.

40 yaşında hayata gözlerini yuman London’ın ölüm sebebi tartışmalara sebep olmuştur çünkü o dönemde hastalığı sebebi ile morfin kullanmaktadır. İntihar edip etmediği kasıtlı olarak fazla doz morfin alıp almadığı bir sır olarak kalmıştır. Vahşetin Çağrısı, Martin Eden, Demir Ökçe, Beyaz Diş ve Deniz Kurdu gibi eserleriyle edebiyat dünyasında adeta bir çığır açmıştır.

Martin Eden Özeti

Hikayemizin ana karakteri kitaba ismini veren Martin Eden‘dir. Yaşananları onun bakış açısından görür, kitap boyunca onun düşüncelerine ve iç sesine tanıklık ederiz. Bay Eden alt sınıftan gelen ve hayatını denizcilikten kazanan biridir. Belirli aralıklarla gemi işçisi olarak seferlere çıkmakta ve geri kalan zamanda kazandığı bu para ile hayatını devam ettirmektedir.

Ablası Gertrude ve Eniştesinin evinde bir odada kiracı olarak yaşayan Martin Eden‘in hayatındaki ilk dönüm noktası burjuva sınıfından Arthur Morse‘u serserilerin elinden kurtarması ile başlar. Bu sayede Arthur’un kardeşi Ruth ile tanışır.

Ruth‘a aşık olan Martin Eden onunla olan sohbetini devam ettirebilmek, aralarındaki kültür ve bilgi farkını kapatabilmek için kitaplar ve dergiler dünyasına giriş yapar. Bu yeni dünya onun hayata bakış açısını değiştirir. Ruth ile olan ilişkisi ilerler. Ruth’tan onunla evlenmek için iki yıl süre isteyen Martin Eden gelecekteki mesleğini bulmuştur: Yazar olmak.

Martin Eden'in İş Bankası Kültür Yayımları'ndan çıkan kapağı

Martin Eden’in İş Bankası Kültür Yayımları’ndan çıkan kapağı

Sürekli okumaya ve yazmaya başlar. Uyku süresini günde beş saate indirir. Ruth ile buluşmadığı tüm zamanlarda sadece okur. Makaleler, şiirler ve hikayeler yazar. Bunları dergilere ve yayınevlerine postalar. Elindeki kısıtlı parasını da mektupları için pul almaya yatırır. Bu süreçte Ruth ve ailesi ile birçok yemeğe katılan Martin’in burjuva sınıfına karşı düşünceleri de değişmeye başlar. Onların aslında göründükleri kadar da bilgili ve entelektüel olmadığını aksine birçoğunun sığ ve tekdüze düşüncelere sahip olduklarını fark eder.

Kitaplarla tanışması, ona tek bildiği şeyin hiçbir şey bilmediği ya da çok az şey bildiğini hissettirmesini sağlamıştır. Yazma serüveni boyunca yazıları hiçbir yerden olumlu dönüş almayan ve başarısız olan Martin, Ruth’tan istediği iki yıllık sürenin de büyük bir kısmını doldurmuştur. Ancak Ruth ailesinin baskısıyla ve kendisinin beklentisini karşılamadığı gerekçesiyle Martin’den ayrılır.

Bundan sonra Martin’in şansı döner. Yazdığı eserler arka arkaya kabul edilmeye başlar. Birçok kitabı, makalesi, hikayesi yayınlanan Martin Eden’in şöhreti bu şekilde başlamış olur. Yaşananlardan sonra Ruth, Martin’e dönmek istese de Martin kabul etmez.

Martin Eden’in ulaştığı şöhret onu mutlu etmez. Her şeye karşı hevesini kaybeden, yazmayı ve okumayı bırakan, gününü sadece uyumaya ayıran Martin Eden’in aklında hep şu soru vardır:

Bu kitaplar, şiirler, makaleler daha önce yazılmıştı bunca zaman geri çevrildi neden şimdi değerli oldular?

Bu soru onun içini kemirir. Kazandığı parayı çevresinde ona iyiliği dokunmuş birçok insanın hayatına dokunmaya, onları mutlu etmeye ve hayallerini gerçekleştirmeye harcayan Martin Eden son bir gemi yolculuğuna çıkarak okura veda eder.

Martin Eden Konusu

Jack London’ın 33 yaşında yazdığı, hayatından otobiyografik öğeler de taşıyan bu eser Martin Eden adında alt sınıftan gelen bir gemi işçisinin burjuva sınıfından bir kıza aşık olmasının ve çok satan bir yazara dönüşmesinin hikayesidir. Alt sınıftan gelen ve şöhret olan bu adam süreç boyunca içinde olmayı arzuladığı burjuva sınıfının gerçek yüzüne tanık olur. Her ne kadar istediği başarıyı en sonunda elde etse de bu süreçte yaşadıkları Martin Eden’in zihninde ve ruhunda derin hasarlar bırakır.

Ayrıca kitabın yazarı Jack London, Vahşetin Çağrısı ve Beyaz Diş gibi iki önemli eseri yazarak şöhrete kavuşmuş ancak ün ve şöhret onda da düş kırıklığı yaratmıştır. Bu düş kırıklığı sonrası Güney Pasifik’te bir yolculuğa çıkmış ve içinde otobiyografik unsurlar barındıran bu eseri kaleme almıştır.

Martin Eden Alıntıları

Hayır, artık denize çıkmayacaktı. Bütün güç kitaplardaydı ve eğer bir şeyler başarmak istiyorsa bunu karada yapmalıydı. – Sayfa 53

Hayatta her şey kötüye gidebilir, aşk hariç. Yeter ki bitkin düşen, bocalayıp tökezleyen zayıf iradeli biri olmasın, aşk hiçbir zaman yolunu şaşırmaz. – Sayfa 315

Seni kitap okuyan insanlarla tanıştıracağım. Hayat, ancak böyle insanlarla bir araya geliyorsan yaşanmaya değer. – Sayfa 367

Martin Eden Romanının Genel Değerlendirmesi

Kişisel olarak klasik eserlere hep mesafe ile yaklaşmışımdır. Ki bu kitaba da ilk önce böyle başladım. Bir süre okuyup daha başlarında kitabı bıraktım. Ancak okumaya geri döndüğümde tüm önyargılarımı yıkan bir hikâye ve anlatımla karşılaştım.

Jack London'a ait başka bir fotoğraf

Jack London’a ait başka bir fotoğraf

Kitap okurken ana karakterlerde kendimizden benzerlikler arar onları bizden biri gibi görmek isteriz. En azından ben kendimi ana karakter ya da onun iç sesiymiş gibi hissetmeye çabalarım. Martin Eden bunu kolayca başaran bir kitap oldu benim için. Martin Eden’in düşüncelerini ve hislerini anlamakta hiçbir zorluk yaşamadım. Sanki tanıdığım biriydi Bay Eden.

Kitabın dili ve anlatımı ise gayet akıcıydı. Çeviriyi de beğendim. Akıcılığı bozan hiçbir sözcük ya da tümce ile karşılaşmadım. Okumaya her ara verdiğimde acaba Martin Eden şimdi ne düşünüyordur, nasıl hissediyordur? diye merak ettim. Bütün ögeleri ve içerdikleri ile kesinlikle okunması gereken bir yapıt.

Jack London Kitapları

Jack London, Beyaz Diş, Martin Eden ya da Vahşetin Çağrısı kitaplarıyla tanınsa da geride çokça yapıt bırakmış bir sanatçı. Aşağıda bu yapıtların bir listesini bulabilirsiniz.

  • Açlar Ordusu
  • Âdemden Önce
  • Alaska Kid
  • Alın Teri
  • Altta Kalanlar
  • Atalarının Tanrısı
  • Ateş Yakmak
  • Ay Vadisi
  • Beyaz Diş
  • Beyaz Sessizlik
  • Buck’ın Maceraları
  • Büyük Serüven
  • Can Yoldaşı
  • Cinayet Şirketi
  • Dehşet Ülkesi
  • Demir Ökçe
  • Demiryolu Serserileri
  • Deniz Kurdu
  • Direniş
  • Doğu Yakası (Uçurum İnsanları)
  • Dönek
  • Düş Ülkelerine Yolculuk
  • Güneş Çocuğu
  • Halk Avcısı
  • İstiridye Korsanları
  • Japon Kıyılarında Dehşet
  • John Barleycorn (Alkollü Anılar – İntihar olarak da bilinir.)
  • Kaptan David Grief
  • Kıyametten Sonra
  • Kız Kar ve Kan
  • Kızıl Veba
  • Kurt Dölü
  • Martin Eden
  • Meksikalı Devrimci
  • Midas’ın Müritleri
  • Ormandan Gelen Ses
  • Seçme Öyküler
  • Sevgili Jerry
  • Sevginin Katıksızı
  • Şampiyon
  • Tanrılar ve Köpekler
  • Uçurum İnsanları
  • Uzak Diyarlarda
  • Vahşetin Çağrısı
  • Yanan Gün
  • Yanan Günışığı
  • Yıldızlar Korsanı
  • Yol

Kaynaklar

https://maiotik.com/klasikleri-nicin-okumali/

https://tr.wikipedia.org/wiki/Jack_London

https://www.biyografi.info/kisi/jack-london

Martin Eden İncelemesi
  • Anlatı
  • Kurgu
  • Biçem
  • Atmofer
4.3

Kısaca Görüşüm

Jack London’ın yaşamından otobiyografik esintiler de taşıyan romanı, London’ın dilini ve klasikleri seven edebiyat okurlarının keyifle okuyacağını düşünüyorum.

Yorum Yaz